Arama
Kamp Alanı Ekle
  • Kaydettiğiniz yer yok.

Kaydettikleriniz : 0 kayıt

Giriş

Fotoğraflar

Açıklama

?Antalya/Naturland?

 Naturland; Antalya/kemer-çamyuvada bulunan ancak artık tarihi bir yer. 130 bin metrekarelik alan üzerine kurulu Naturland belki Türkiye’nin en muhteşem tesisidir. Burada daha devremülk sistemi uygulanıyormuş.27 yıl önce açılmış ancak 2014 yılında kapanmış, şu an “hayalet otel”e dönüşen bir tesistir. Kemer-çamyuvada kime sorsanız “hayalet otel” gösterirler. Zaten buna gerek kalmaz siz dolaşırken bu büyüleyici yer mutlaka ilginizi çeker. Burası Nerdeyse çamyuvanın yarısı.

Lobisinin saunasından daha sıcak olduğu  ile anılan bu otele öyle çok para harcanmış ki, şu an atıl olmasına üzülüyorsunuz. Lobiye girmeden otel kapısı önünde yeşil,eski bir otobüs duruyor. Muhtemelen otel içi ya da turistleri denize taşıyan bir otobüs. İçi harabeye dönse de fotoğraf çekmek için herkesin ilgisini çekiyor. Dağın başına , otelin sonuna kadar sanki devasa bir hayvanat bahçesinde geziyormuşsunuz hissi verilmiş. Tesisin bazı bölgelerine meyve ağaçları ve sebze tarlaları oluşturulmuş. Odalarının tümü doğal ortama uyulması için çok özenilmiş ve her şey ahşaptan yapılmış. Bir otel düşünün;  resepsiyon ile odalar arası yürüme mesafesi en az 20 dakika olduğu için, ulaşım teleferik ve ufak araçlarla sağlanıyor. Tesis çok büyük olduğundan yollarını anlatmak zor ancak yol üzerinde yürürken,bahçesinde gezerken karşınıza birden canlanacakmış gibi çıkan heykellerden bahsetmeden geçemeyeceğim. Taşı oyarak yapılan ve oldukça emek harcanan bu heykellerin çoğunda hayvan figürleir kullanılmış.  Bu heykeller hem çok ürkütücü hem de çok hoş görünüyorlar. Fotoğraflarda bu heykellerden bazılarını görebilirsiniz.:)

Resepsiyondan girdikten sonra ,sağa doğru ilerledikçe yol sizi otelin arka taraflarına götürüyor. Resepsiyon bile öyle büyük ki; insan ne tarafa döneceğini şaşırıyor. Yolu devam ederken   karşınıza kocaman portakal ağacı çıkıyor. Yapay ancak bu kadar gerçek yapılabilir.

İlerledikçe karşınıza o kocaman hayvan heykelelri çıkıyor. Filler, uzunca devasa bir tırtıl, devasa bir ağacın içinden gökyüzüne uzanmak ve pencerelerinden bakmak, Özellikle 3 maymun heykelini ben çok sevmiştim ama gerçek bir maymunun yanından geçiyor hissi ürkütüyor. Resepsiyondan sola dönülüp ilerlediğinizde ise; mandıra var. evet burada gerçek bir inekten sağılmış, sabahın köründe sıcacık taze süt içebiliyorsunuz. Şu harabe hali bile etkileyici. Çünkü çok fazla extreme şeyler var. O kadar doğal ki burada kaybolabiliyorsunuz. Mesela kendi arı kovanlarından bal almak gibi.. her köşesinde gizemli bir cafe ve havuz bulunuyor.

Tesiste 3 büyük kral dairesi bulunuyormuş. Burayı bulmak için çok gezdik, ilerledikçe 3 kral dairenin olduğu bölgeye gelmişiz. Şu an kullanılır durumda olmadığı için, Tabi merak edip içeri girdik. Diğer dairelerden farkı ,farklı olmasıydı. Gerçekten minik bir saraya giriyor gibi 2 tarafta merdin ile çıkılıyor olması .Mimarisi oldukça başarılı minik bir saray diyebilirim. Terasına çıktığınızda sadece orman ve deniz görüyor olmanız… banyosunun terasında olması… ve ayrıca başka bir banyo daha bulunuyor olması tabi orası jakuzili olan banyo da olabilir? Baya yağmalanmış bir şekilde olduğu için bazı yerleri gezmekten çekiniyorduk. Gezerken fark ettiğim en ilginç ve beni ürküten tarafı ise; her şeyin olduğu gibi yerinde duruyor olmasıydı. Sanki insanlar bir gece ansızın buradan ayrılmışlar. Sanki işletme batmamış, terk edilmiş gibi. Mobilyaların parçalanmış haline rağmen doğallığından bahsetmiyorum bile..

Daha ileride; karşımıza at çiftliği çıkıyor oradaki kafe beni benden alan tek yer diyebilirim. Burada da konaklamak için odalar var. Bu odaların pencerelerine hayran kaldım … pencereler ahşap ve at oyularak at figürü şekli verilmiş. kullandıkları ahşaplar doğa ile bir bütün olmuş. Hatta burada kamp yapılabilir. Biraz ürkütücü oluşu ve karanlık oluşu gece tedirgin etmez derseniz, doğal ortamı tam çadır keyfi yapmak için çok uygun .

Şu ilk fotoğrafta durduğum yer; teleferik yolu. Buradan en yukarı çıkıp seyir terasında kahvenizi yudumluyorsunuz. Teleferik olarak tırtıl kullanılmış. Doğa fotoğrafçıları için harika bir yer.

Anlatılacak çok yeri var… ben gidin ,görün ,yaşayın,hissedin derim.

Düşünün; dönerken bahçıvanların uzattığı topraktan yeni çıkmış havuç ve domatesler..Kahvaltıdan sonra, kuzuları biraz sevip koku bahçesinde bir fincan çay içmek. Akşam yemeğinden sonra o harika şarap mahzenine inip mandolinle süslenmiş rum şarkıları eşliğinde baharatlı sıcak şarap içmek…bunlar hayal ürünü değil gerçekten böyle bir ortam varmış. O şarap mahzeninin ahşap ile uyumunu ve dekoruna bayıldım.

Çadırda konaklamak için uygun bir bölge. Yazın biraz kalabalık ve sıcak olabilir. O yüzden bahar ayları tercih edilebilir.

Yolunuz Antalya’ya düşese eğer kemer-çamyuva mutlaka ama mutlaka o ortamı solumanızı ve hatta otelin sahil kısmında çadır keyfi deneyimlemeniz tavsiye ederim 🙂

Sokak Görünümü

Değerlendirmenizi ekleyebilirsiniz.
Fotoğraf Ekle