Kar Kampı

MART AYINDA KAR SÜRPRİZİ

 

                Selamlar. Çektiğim videoları yazıya dökme kararı aldım ve bu yazılar da çadır keyfi aracılığı ile sizlerle paylaşacağım. Umarım ortaya güzel bir şeyler çıkar. İlk yazım için de YouTube’a yüklediğim ilk kamp videomun doğru seçim olacağını düşündüm.

Uzun süren kış ayının ardından havaların biraz düzelmesini fırsat bilerek mart ayında kampa gitme kararı aldım.  Soğuk ve özellikle de yağışlı havalarda kamp yapmak bana her zaman ayrı bir keyif vermiştir lakin yaşadığım yerde haberleşme (tanıdıklarımı bilgilendirme) ve ulaşım imkanlarından dolayı karların erimesini bekliyordum.

Sonuç olarak yaşadığım yere 15-20 km uzaklıkta olan Boraboy Gölü Tabiat parkına gittim. Havanın rüzgarlı ve göl kenarının kalabalık olmasından dolayı hem rüzgarı kessin hem de daha az insan ile karşılaşayım diye ormanlık alanı tercih ettim.

Çadırımı, hamağımı ve tarpımı kurduktan sonra eşyalarımı çadırın içerisine yerleştirdim. Malzemelerimi (Çadır,tarp ve hamak) koyacağım alanı ve ateş yakacağım yeri de rüzgarı hesaplayarak ona göre seçtim. Yer seçme konusundaki küçük bir dikkatsizliğiniz bir felaketle sonuçlanabilir. Çadırkeyfinin yazılarından olan Çadır Yeri Nasıl Seçilir? Yazısını okuyarak bu konuda bilgilenebilirsiniz. Yemek yapmak ve ısınmak için odun toplamaya çıktım. Döndüğümde ise çaydanlığımı ateşin üzerine asmak için odunlardan minik bir düzenek kurdum.

Yanımda hiç kuru odun getirmediğim için ateşi ıslak zeminde yakmak yerine ateş kutusunda yakma kararı aldım. Zaten ateş kutusunu almamdaki en büyük etken buydu. Onun haricinde de evde mum eriterek ve üzerine gaz yağı ekleyerek sargı bezinden yapmış olduğum ateş başlatıcım vardı. Sırf merak ettiğim ve de videoma bir renklilik getirsin diye de magnezyum çubuğu ile ateşimi yaktım J Tabii her ihtimale karşı yanımda çakmak ve kibrit de bulunuyordu.

Akşam yemeğinde sucuk ekmek yedim ama video çekmeye yeni başlamanın verdiği tecrübesizlikten dolayı bazı teknik sorunlar yaşadım ve bunu kayda alamadım. Yemekten sonra ise kara demliğimde karanfilli çayımı demledim. Özellikle tek başıma geldiğim kamplarda yanımdan hiç ayırmadığım radyomdan ateş başında müzik dinledim. Muhtemelen soğuk havanın ve ateş yakmanın verdiği yorgunluktan dolayı çadıra girdiğim gibi uyumuşum (Normalde uzun uzun düşüncelere dalıp, hayal kurduktan sonra uyuyordum. Ağaçların sesi eşliğinde harika bir aktivite).

Kampa gelmeden önce hava durumuna bakıp da yağışın olmadığını görünce yaz çadırımı getirmiştim. Sabah uyanıp çadırın fermuarını açarken de kar yağdığı gerçeği ile karşılaştım. Neyse ki çadırımı düzgün bir şekilde kurduğum (gerdirmelerini iyi yaparak ve altına ekstra bir branda sererek) için su geçirmemişti. Normal şartlarda kar yağışı kampa ekstra bir güzellik katarken bu durum hazırlıksız yakalandığım için benim için pek de güzel olmadı.

Geceden termosuma sabah kahvaltısından önce kahve içerim diye sıcak su koymuştum lakin kar yağışının devam etmesi nedeniyle hemen toparlanmam gerektiğine karar verdim. Aracımda yazlık lastik olması ve telefonumun çekmemesi bu kararı vermemde etkili oldu.

Kısacası soğuk havayı iliklerime kadar hissettiğim ve beklenmedik bir olay ile karşılaşıp hafızamın derinliklerine hiçbir zaman silinmeyecek bir anı bıraktığım için kendimi şanslı hissediyorum.

Kullandığım Ekipmanlar

• Brabus 2 kamp çadırı
• Husky magnum uyku tulumu
• Evolite 1.2mm kamp matı
• Forclaz Trek 500 70+10 kamp çantası
• Hamak (decathlon)
• Tarp (Pazardan almıştım)
• Kafa lambası
• Çadır lambası
• Stanley termos (1 lt)
• Kuksa
• Radyo
• Ateş kutusu
• Gaz lambası
• Balta
• Testere (bacho)
• Bıçak
• Magnezyum çubuğu
• Kara demlik (ben kararttım)

Dipnot: Islanan eşyalarımı eve geldikten sonra kuruttum. Aksi halde küflenip kullanılamaz hale gelebilirdi.